Kurşun levha hurda akü alımı, hurda akü alan firma

13 Mar 2022

Atık Akülerin Geri Dönüşüm Süreci Nasıl Yapılır?

Günlük yaşamın önemli bir parçası olan aküler hayatın hemen hemen her alanında kullanılmaktadır. Evlerde, fabrikalarda, işyerlerinde, otomobillerde, deniz taşıtlarında olmak üzere çok çeşitli kullanım alanına sahip olan aküler sayesinde işler aksaklığa uğramadan devam ettirilir. Bunlara ek olarak bilgisayarlı sistemler, aydınlatmalar, oyuncaklar da akünün kullanıldığı diğer eşyalar olarak sıralanabilir. Akümülatörler hayatın bu kadar çok alanına dahil olmuşken sürekli bir tüketim halinin sonucunda sayısız çoklukta atık akü üretilmektedir. Kullanım ömrünü tamamlayan akülerin geri dönüşüm sürecine dahil edilmesi doğranın korunması açısından büyük bir öneme sahiptir. Akünün geri dönüştürülmesi ekonomiye ve ülkenin kalkınmasına katkı sağlarken kayna israfının engellenmesini de destekler.

Akü Nedir?

Akü veya akümülatörler doğru akım kaynağı veren enerji kaynaklarıdır. Akü sayesinde elektrik enerjisi kimyasal enerjiye dönüştürülerek saklanır. Depolanan bu enerji ihtiyaç halinde kullanıma sunulur. Günümüzde en fazla gümüş-çinko kaplamalı akü, kurşun kaplamalı akü ile Nikel-Kadminyumlu akülerin kullanıldığı görülür. Söz konusu akü çeşitlerinin maliyeti diğerlerine kıyaslandığında daha düşüktür ve atık haline geldiğinde geri dönüşüm sürecine girerek yeniden kullanılması daha kolaydır.

Atık Akü Nedir?

Elektrik kaynağı olarak günlük yaşamda önemli bir yere sahip olan akülerin belirli bir kullanım süresi bulunur. Bu sürenin sonunda kullanılamaz hale gelen aküler atık durumuna düşer. Atık akülerin parçalara ayrılarak farklı şekillerde yeniden kullanılabilmesi için Atık Akümülatör Geri Kazanım Tesisi adı verilen yerlerde geri dönüşüm süreci yerine getirilir.

Geri dönüşüme kazandırılan bir akü temel olarak plastik, kurşun, asitli çözeltiler ile diğer kurşun bileşiklerinden oluşur. Söz konusu asitli çözeltiler ile kurşunun geri dönüşüme katılması insan sağlığı ve doğal dengenin korunması açısından oldukça önemlidir. Çevreyi ve insan sağlığını doğrudan ilgilendirmesi sebebiyle atık akülerin depolanması, nakliyesi ve geri dönüşüm sürecinde geçirdiği evreler birer risk unsuru olarak görülmektedir. Devletin de ayrıca önem verdiği atık akü hususu nedeniyle 31 Ağustos 2004 yılında Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü adlı bir yönetmelik oluşturularak 2005 yılından beri uygulanmaktadır.

Atık Akülere İlişkin Oluşturulan Yönetmeliğin Amacı Nedir?

Öncelikli hedef atık akülere at parçaların yeniden kullanılabilmesi için uygulanan geri dönüştürme evrelerinin her birinin insan sağlığına ve çevreye zarar vermeyecek nitelikte olmasını sağlamaktır. Bu kapsamda atıkların bir araya getirilmesi, uygun koşullar altında toplanması, belirli bir süre muhafaza edilmesi ve geri dönüşüm tesisindeki süreçler ayrı ayrı belirlenmiştir. Devlet tarafından yürürlüğe koyulan bu yönetmelik ile akü üreticileri, akü ithalatçıları başta olmak üzere satıcılar, depocular ve geri dönüşüm tesisine sahip olanların her birine ayrı ayrı sorumluluklar yüklenmiştir.

Atık Aküler Geri Dönüşüm Tesislerine Nasıl Ulaştırılır?

Bir akünün kullanım süresi dolduğunda yenisiyle değiştirilmek üzere ücretsiz olarak satıcıya veya yetili servise iade edilir. Yetkili servis ya da akü satıcının geriye aldığı atık akü bir dizi güvenlik önleminden geçer. Bunun amacı ise akü kasasından herhangi bir kimyasal sızıntısının engellenmesi, akü sıvısının dökülmemesidir. Üst üste en fazla 5 adet olacak şekilde atık aküler istiflenir. Eğer atık aküden sızıntı olması muhtemel ise polipropilen adlı özel maddeden üretilmiş olan sızdırmayan kapların içerisine oyulması sağlanır.

Devlet tarafından atık akülerin geri dönüşüm sürecine dahil edilmesine ayrı bir önem verilir. Bu kapsamda Atık Aküler, Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü adlı bir yönetmelik oluşturulmuştur. Söz konusu yönetmeliğin 12. maddesine göre atık aküler geçici depolama alanlarında muhafaza edilir. Bu depoların akü firmasının bölge temsilcilikleri tarafından oluşturulması gerekir. İlgili yönetmeliğin 18. maddesi uyarınca atık akünün depoda en fazla 90 gün kadar beklemesi uygundur.

Atık akülerin bu şekilde kayıt altına alınarak takibinin yapılması mecburidir. Depoya aktarım işlemleri tamamlandığında Ulusal Atık Taşıma Formu’nun doldurulması gerekir. Form doldurma işlemi tamamlanınca lisanslı araçlar vasıtasıyla devlet tarafından lisans verilmiş olan geri dönüşüm tesislerine nakliye süreci başlatılır. Tesise ulaşan atık aküler bir dizi kontrolden geçer. Uygunluk alındıktan sonra geri dönüşüm tesisinin yetkilisi tarafından Ulusal Atık Taşıma Formu onaylanır ve nakliye aşamaları tamamlanmış olur.

Atık Akülerin Geri Dönüşüm Süreci Nasıl İşler?

Atık konumuna düşen aküler öncelikle geri dönüşüm tesisine ulaştırılır. Bunun ardından çekiçlerin uyguladığı kuvvetli basınçla ezilir. Ezilip dağılan parçaların esasen üretilmiş olduğu kurşun-asit karışımının süzülmesi çeşitli kimyasalların kullanılmasıyla sağlanır. Kurşun ve plastikten oluşan parçaların bulunduğu bu karışım büyük bir kazana aktarılır. İçi suyla dolu olan kazanda kurşun ve plastik bekletilir. Beklerken suyun dibine çökeldiğinden daha hafif olan plastik akü parçaları suyun yüzeyinde kalır. Bu şekildeki çeşitli aşamalar sayesinde aküyü meydana getiren kurşun ve plastik gibi parçalar birbirinden ayrılır. Plastik akü parçaları geri dönüşüm sürecine sokulur. Böylece yeni bir akünün ya da farklı eşyaların yapımında kullanılarak tekrar değerlendirilmesi sağlanır.

Plastik haricinde kurşun ve asitten oluşan akünün diğer kısımları ise asit nötralizasyon işlemine tabi tutulur. Nötralizasyon sonrasında kurşun ve asit su haline gelir. Bunun ardından yapılan süzme işlemi sonucunda da geriye kurşunun kalması sağlanır. Kalan kurşunlu kısım filtre pres sayesinde topraklanır. Son olarak diğer metallerle birleştirilen kurşunlu kısımlar elde edilene kadar yapılanlar sırasında kullanılan su şehir kanalizasyonuna verilebilecek kadar saflaşmış bir seviyeye indirgenir.

Öte yandan nötralizasyon uygulanırken açığa yalnızca kurşun değildir. Aküyü oluşturan metal aksamlar da su içerisinde çökeltilir. Bu esnada oluşan çamur tabaka ayrıştırılarak tekrardan süzülür. Son olarak kalan metallerin içerisine saf haldeki kömür de eklenir. Bu noktadan sonra elde edilen içerik kurutucuya gönderilir. 10 saatlik kurutucu aşamasının ardından karışımdaki tüm kurşun erir. Kazana aktarılan erimiş kurşuna sodyum hidroksit eklenir. Bu son işlemin ardından aküyü oluşturan kurşun madde tamamen saflaştırılmış ve yeni bir akünün yapımında kullanılmak üzere hazır hale getirilmiştir.

Türkiye’de Üretilen Yıllık Atık Akü Miktarı Nedir?

Ülkemizde her yıl ortalama olarak 300 veya 350 bin ton büyüklüğünde atık akü toplanır. Bu aküden 175 bin ton kadar kurşun ve 24 bin ton kadar da plastik elde edilir. Söz konusu iki maddenin elde edilebilmesi için de 40 bin ton kadar asitli su kullanılarak nötralizasyon işlemi uygulanır. Geri dönüşüm faaliyetleri sayesinde çevre kirliliği engellenir, ekonomiye kaynak yaratılır. Yeni akü üretiminde hammadde sarfiyatı azaltılır.

Kurşun Asitli Akünün Tarihi ve Doğuşu

Akü sayesinde elektrik enerjisi kimyasal enerjiye dönüştürülerek istenildiği zaman kullanılabilir hale getirilir. Akülerin gelişen teknoloji ile birlikte pek çok sayıda çeşidi ortaya çıkmıştır. Kurşun asit akü de kullanıma sunulan ilk akü çeşidi olarak kabul görmektedir. İlk olarak 1859 yılında Fransız fizikçi Gaston Plante tarafından kurşun asit akü icat edilmiştir. Gaston Plante tarafından kurşun asitli bataryaların icat edilmesi suretiyle ilk kez şarjlı bataryalar ticari hizmete sunulmuştur. Bir yüzyıldan fazla bir süredir kullanımda olan kurşun asitli aküler günümüzde de popülerliğini muhafaza etmektedir. Bunun nedeni ise kurşun asit akülerin daha düşük maliyetli olması ve yüksek yoğunlukta enerjiye sahip olmasıdır.

Kurşun Asit Akü Nedir?

Geliştirilen ilk akü çeşidi olmasına karşın kurşun asit aküler günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. En eski ve en yoğun olarak kullanılan akü türüdür. Kurşun asit akü 1859 yılında Fransız bilim insanı Gaston Plante tarafından icat edilmiştir. Kurşun asit aküler oldukça güvenlidir ve kullanımı ucuzdur. Az maliyetli olmasına karşın yüksek voltajlı elektrik enerjisi sağlar. Bu özelliği sayesinde de otomobil, yat, golf arabası, forklift gibi çok sayıda kullanım alanı mevcuttur. Ayrıca baz istasyonları ve güneş enerji sistemlerinde de kurşun asit akü kullanımı tercih edilmektedir.

Kurşun asit aküler düşük bir enerji – ağırlık oranına sahip olmasına karşın yüksek boyutta dalga akım üretebilmektedir. Bu özelliği sayesinde de arabalardaki marş motorlarına yüksek akım sağlamak amacıyla bu akü türünden yararlanılır. Kurşun asit aküler oldukça ucuzdur. Düşük maliyetli olması sebebiyle de piyasada daha gelişmiş akülerin var olmasına rağmen dalga akımının önemli olmadığı ve yüksek enerji elde edilebildiği sürece kurşun asit aküler geçerliliğini korumaya devam etmektedir.
Kurşun asit akülerin oldukça fazla sayıda kullanım alanı bulunur. Cep telefonu alıcıları, hastaneler ve bağımsız enerji kaynaklarına ait sistemlerde yaygın olarak kullanılır.

Kurşun Asit Aküler Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

kurşun asit akü

18. yüzyılda bilim insanları elektrik üretimi hususu üzerine yoğunlaşmaya başlamıştır. o dönemde Elektrik özellikle tıp alanında önemli bir yere sahip hale gelmiştir. Doktorlar tarafından bazı ölümcül hastalıkların tedavisinde elektrik enerjisinden yararlanılmaya başlanmıştır. Elektriğin kullanımı yaygınlaştıkça üretilemediği anlarda da elektrik enerjisinden faydalanmaya devam etme düşüncesi ortaya çıkmıştır. Bilim adamları tarafından elektriğin sürekliliğine önem verilmiş ve çalışmalar bu amaca yönelik olarak düzenlenmeye başlamıştır. Bu nedenle de 18. yüzyılın ortalarında elektrik üretimi ve üretilen elektriğin piller vasıtası ile depolanıp daha sonra kullanılması ile ilgili çalışmalar başlamıştır.
Elektrik enerjisinin depolanması amacıyla ilk olarak 1700lü yılların sonuna doğru Alessandrro Volta tarafından elektrik pili icat edilmiştir. Alessandro Volta elektrik pilini Bologna Üniversitesi’nde tanıştığı Luigi Galvani adlı bilim insanı ile tanışması sonucunda icat etmiştir. Luigi Galvani hayvanlar ğzerinde çeşitli deneyler yapan ve çalışmalar yürüten bir bilim adamıdır. Kurbağa bacağı keserken kullandığı kesici çelik uç ve pirinçten üretilen tutucunun birbirime değmesi ile birlikte kurbağanın bacağının hareket ettiğini fark etmiştir. Cereyan eden söz konusu hadiseye ise hayvan elektriği ismi verilmiştir. Alessandro Volta bu olaydan etkilenerek elektrik enerjisi üzerine daha fazla yoğunlaşmıştır. Gözlemlediği bu vaka ile birlikte tuzlu suyla ıslatılmış bir bez ile metaller arasındaki elektrik iletkenliğini keşfetmiştir. Buna ek olarak elektromotor kuvveti de icat etmiştir. Elektriğin hayvan bedeniyle ilgili olmadığını esas olanın sıvı iletkenliği olduğunu araştırma sonuçları ile ortaya koymuştur. Tüm bu olay akışının sonucunda da 1800 yılında ilk elektrik pili icat edilmiştir. Alessandro Volta tarafından keşfedilen elektrik pili bilimsel yönden bir mihenk taşıdır. Volta’nın buluşu tek seferlik elektrik akımı üretmek ile sınırlı kalmıştır. Söz konusu icat Fransız bilim insanı Gaston Plante tarafından ileriye taşınarak kurşun asit akünün icadı ile sonuçlandırılmıştır.

Kurşun asit aküler icat edilen ilk akü çeşididir. Daha sonra zaman içerisinde gelişen teknolojik olanaklar sayesinde oldukça fazla çeşitte akü üretilse bile kurşun asit aküler geçerliliğini korumaya devam etmiştir. Tüm zamanların en verimli aküsü olarak nitelendirilen kurşun asit aküler tekrar tekrar şarj edilerek kullanılabilir. Kurşun asit aküler 1860 yılında Gaston Plante tarafından icat edilmiştir.

Gaston Plante 1834-1889 yılları arasında yaşamış olan Fransız bilim insanı ve fizikçidir. Gaston Plante tarafından icat edilen kurşun asit akü arabalarda kullanılabilen ve ticari amaçla seri üretimi yapılan ilk şarj edilebilen elektrik aküsü olarak tarihte yerini almıştır. Gaston Plante Paris’te fizik bölümünde öğretim görevlisi olarak eğitim hayatında yer almıştır. Fizikçi olmasına karşın tarih öncesinden kalıntıları olan kuş fosilleri üzerine keşiflerde bulunmuştur. 1860 yılında fizik profesörü unvanını kazanmıştır. 1859 yılında elektrik enerjisini daha sonra kullanılmak üzere depolayabilen ve şarj etme özelliğine sahip olan pil geliştirilmiştir. Söz konusu pil tek hücrelidir ve şarj edilerek defalarca kullanılabilme özelliğine sahiptir. İlk olarak tasarlanan kurşun asit akü de tek hücreli bir elektrik pilinden üretilmiştir.

Gaston Plante elektrik enerjisini depolayan bir sistem kurabilmek için öncelikli olarak birbirinden lastik şeritlerle ayrılmış olan sülfürik aside batırılmış iki ayrı kurşun levhadan yararlanmıştır. Söz konusu düzenek ile ilk kurşun asit akü meydana getirilmiştir. Daha sonra da bu kurşun levhaları bir kutu içerisine yerleştirerek birbirine paralel bağlı olan dokuz aygıttan oluşan akü bataryayı üretilmiştir. Söz konusu icat geliştirilerek günümüzdeki kurşun asit akülerin temelini oluşturmuştur. Günümüzde pek çok arabada kurşun asit aküler kullanılmaktadır.

Gaston Plante tarafından temeli atılan kurşun asit akü icadı Camille Alphonse Faure adlı farklı bir Fransız mühendis tarafından geliştirilerek bir adım ileriye taşınmıştır. Camille Alphonse Faure düz kurşunun tüm yüzeylerini kırmızı kurşun pasta ile kaplamıştır. Bu sayede yüksek kapasiteye sahip daha verimli çalışan be tekrar tekrar şarj edilebilen pillerin de temeli atılmıştır.

Günümüzde taşınabilir ve istenilen yerde istenildiği zaman kullanılabilen elektrik kaynakları teknoloji ile birlikte sürekli olarak gelişim göstermektedir. İlk olarak kurşun asit akülerin icadı ile başlayan süreç günümüzde sulu akü, kuru akü, jel akü olmak üzere pek çok çeşide evirilmiştir.